بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

وَلَا تَمۡنُن تَسۡتَكۡثِرُ ٦

İyiliği, daha fazlasını bekleyerek (bir kazanç elde etmek için) yapma.

– Diyanet İşleri

وَلِرَبِّكَ فَٱصۡبِرۡ ٧

Rabbinin rızasına ermek için sabret.

– Diyanet İşleri

فَإِذَا نُقِرَ فِي ٱلنَّاقُورِ ٨

(8-9) Sûr’a üfürüldüğü zaman var ya; işte o gün çetin bir gündür.

– Diyanet İşleri

فَذَٰلِكَ يَوۡمَئِذٖ يَوۡمٌ عَسِيرٌ ٩

(8-9) Sûr’a üfürüldüğü zaman var ya; işte o gün çetin bir gündür.

– Diyanet İşleri

عَلَى ٱلۡكَٰفِرِينَ غَيۡرُ يَسِيرٖ ١٠

Kâfirler için hiç kolay değildir.

– Diyanet İşleri

ذَرۡنِي وَمَنۡ خَلَقۡتُ وَحِيدٗا ١١

Beni, yarattığım kişiyle baş başa bırak.

– Diyanet İşleri

وَجَعَلۡتُ لَهُۥ مَالٗا مَّمۡدُودٗا ١٢

(12-13) Ona bol mal ve gözü önünde duran oğullar verdim.

– Diyanet İşleri

وَبَنِينَ شُهُودٗا ١٣

(12-13) Ona bol mal ve gözü önünde duran oğullar verdim.

– Diyanet İşleri

وَمَهَّدتُّ لَهُۥ تَمۡهِيدٗا ١٤

Kendisine alabildiğine imkânlar sağladım.

– Diyanet İşleri

ثُمَّ يَطۡمَعُ أَنۡ أَزِيدَ ١٥

Sonra da o hırsla daha da artırmamı umar.

– Diyanet İşleri

كـَلَّآۖ إِنَّهُۥ كَانَ لِأٓيَٰتِنَا عَنِيدٗا ١٦

Hayır, umduğu gibi olmayacak. Çünkü o, bizim âyetlerimize karşı inatçıdır.

– Diyanet İşleri

AYARLAR
Okuyucu